Son yıllarda çeşitli deniz ürünleri ile beslenen halk, özellikle hamsi için büyük bir umut taşımaktaydı. Ancak, bu yıl hamsi avındaki düşüş nedeniyle birçok balıkçı olumsuz etkilenirken, denizlerimizde hamsinin tükenmesi endişe verici bir noktaya geldi. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalar, özellikle Karadeniz açıklarında hamsi avında yaşanan sorunların boyutunu ortaya koydu. Balıkçı tekneleri, umdukları av miktarını bulamamalarının ardından sezonu kapatma kararı aldılar.
Başlıca faktörlerden biri, iklim değişikliğinin deniz ekosistemlerine yaptığı etkidir. Sıcaklık artışıyla birlikte, hamsinin besin zincirinde yer alan plankton çeşitliliği de etkilenmektedir. Ayrıca, aşırı avlanma ve yanlış yönetilen avlanma politikaları, hamsi popülasyonunu ciddi şekilde tehdit etmektedir. Balıkçılar, bu yıl avladıkları hamsi miktarının düşmesinin ardından, bunun yanı sıra hamsinin mevsimsel döngüsünde de bir anormallik yaşandığı konusunda hemfikir. Hamsi, genellikle Ekim ayından itibaren avlanmaya başlanan bir tür olarak bilinirken, bu yıl av sezonunun neredeyse başında sona ermesi, kıyı balıkçılığında endişelere yol açtı.
Erken kapanmanın ardından birçok balıkçı, gelecek için umutlarını kaybetmiş durumda. Yıllardır bu meslekle uğraşan veteran balıkçılar, her sezon sonunda avladıkları balık miktarının yeterli olup olmadığını tartışıyorlar. Yerel balıkçılar, hükümetten ve ilgili otoritelerden daha sürdürülebilir bir balıkçılık politikası bekliyor. Özellikle koruma alanlarının oluşturulması ve aşırı avlanmanın kontrol altına alınması gerektiği konusunda hemfikirler. Hamsinin yanı sıra, diğer balık türlerinin de tehdit altında olduğunu belirten balıkçılar, denizlerimizin geleceği için seslerini yükseltiyorlar. Gıda güvenliğini sağlamak adına, balıkçılığın daha bilinçli bir şekilde yapılması gerektiği düşüncesi, bu kritik dönemde önem kazanıyor.
Balıkçılar, hamsi sezonunun kapanmasından sonra geçimlerini sağlamak için farklı yöntemler aramaya başladılar. Bazı balıkçılar, alternatif avcı türlerine yönelirken, bazıları ise diğer deniz ürünleriyle ilgilenmeye başladı. Ancak, hamsinin yerini tutacak bir alternatif bulmak her zaman kolay olmuyor. Hamsi avı, bölgenin kültürel yapısında da önemli bir yer tutuyor; bu nedenle, bu dönemin kapandığını duymak bazı denizci aileler için yıkıcı bir haber olarak karşılanıyor.
Sociedad de pescadores (balıkçı kooperatifleri) ve deniz bilimcileri, durumun ciddiyetine dikkat çekmek için çeşitli kampanyalar düzenlemeye başladı. Hamsi popülasyonunu geri kazandırmak için denizlerin korunması ve daha iyi yönetilmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Yerel halk da, hem balıkçılıkla geçinen ailelere destek olmak hem de denizleri korumak adına çeşitli etkinliklere katılmaya yönelik girişimlerde bulunuyor. Balıkçılar ayrıca, sosyal medya aracılığıyla seslerini duyurmayı hedefliyor ve bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar.
Sonuç olarak, denizlerde hamsi avının sona ermesi, sadece balıkçıları değil, deniz ürünlerine bağlı tüm sektörleri etkileyen ciddi bir sorun. Sürdürülebilir bir balıkçılık politikası oluşturulması ve deniz ekosisteminin korunmasına yönelik adımlar atılması, gelecekteki av sezonları için hayati önem taşıyor. Denizin getirdiği bereket ve sürdürülebilir bir gelecek için, tüm paydaşların iş birliği yapması kaçınılmaz görünüyor. Hamsi avının olmadığı bir sezon, denizlerin ve ekosistemlerin durumu hakkında daha derinlemesine düşünmemizi gerektiriyor. Hamsinin geleceği, hepimizin ortak sorumluluğudur ve bu sorumluluğun bilincinde olarak, adımlar atılması şarttır.