Ermenistan’ın Başbakanı Nikol Paşinyan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir basın toplantısında ülkesinde yaşanan siyasi çalkantıları dikkat çekici ifadelerle gündeme getirdi. Paşinyan, muhalefet içinde planlanan iktidar gaspı girişimini engellediklerini ve bu durumun ülkenin geleceği açısından son derece kritik olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, Ermenistan'da son zamanlarda tırmanan siyasi gerginliğin yeni bir boyut kazanmasına neden oldu. Peki, Ermenistan'daki bu siyasi atmosferin arka planında neler var? Bu askeri yoğunlaşmanın ve liderlik çekişmelerinin temel sebepleri neler? Detaylara birlikte göz atalım.
Son yıllarda Ermenistan, hem dış politikada hem de iç politikada büyük bir belirsizlik döneminden geçiyor. Özellikle 2020’teki Dağlık Karabağ Savaşı'nın ardından siyasi arenada yaşanan çalkantılar, halkın güvenini sarsmış durumda. İktidar ve muhalefet arasındaki gerilim, toplumsal huzursuzluğu artırırken yatırımcıların ve uluslararası gözlemcilerin Ermenistan’a bakış açısını olumsuz etkiliyor. Paşinyan’ın, muhalefet içerisindeki iktidar gaspı girişimine dair açıklamaları, bu tedirginliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Başbakan Paşinyan, muhalefetin bir grup temsilcisinin ülke içinde kaos çıkarmak ve hükümeti devirmek amacıyla gizli bir plan oluşturduğunu öne sürdü. Bu iddialar, kamuoyunu ikiye böldü ve Paşinyan hükümetine karşı olan kesimleri daha da cesaretlendirdi. Ülkede giderek artan protesto gösterileri ve muhalefetin seslerini yükseltmesi, bu politik dizaynların halk üzerindeki etkisini artırdı.
Paşinyan’ın bu açıklaması, sadece iç politikada değil, uluslararası arenada da yankı buldu. Bazı uluslararası gözlemciler, Ermenistan’daki bu iç çatışmaların bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkileri nasıl etkileyeceği konusunda endişelerini dile getiriyor. Özellikle Azerbaycan ile süregelen gerilim ve Türkiye'nin bölgedeki rolü, Ermenistan'ın iç siyasetine doğrudan etki ediyor. Paşinyan'ın iktidarında yaşanan belirsizliklerin, Azerbaycan'ın olası bir saldırgan tutum sergilemesine zemin hazırlayabileceği düşünülüyor.
Öte yandan, muhalefetin bu durumda nasıl bir tavır alacağı ve Paşinyan hükümetini ne ölçüde zorlayabileceği de dikkatle izleniyor. Bazı analistler, muhalefetin bu süreçte daha fazla birleşme ve güçlenme fırsatı bulabileceğini öne sürüyor. Sonuç olarak, Ermenistan’ın siyasi durumu, sadece ülkenin kaderini değil, aynı zamanda Kafkaslar’daki güç dengelerini de belirleyecektir.
Sonuç olarak, Başbakan Paşinyan'ın yaptığı açıklamalar, Ermenistan'daki iktidar mücadelesinin derinleştiğini ve siyasi atmosferin daha da karmaşık hale geldiğini gösteriyor. Ülkenin geleceği, hem iç politikadaki bu çatışmanın nasıl evrileceğine hem de uluslararası ilişkilerdeki dengelerin nasıl şekilleneceğine bağlı olarak belirsizliğini korumaya devam ediyor. Ermenistan'da neler olacağı, hem bölge halkları hem de uluslararası kamuoyu tarafından yakından izlenecek.