Fethiye, Türkiye'nin güney sahilinde yer alan güzellikleri ve turistik cazibesiyle tanınan bir şehir. Ancak, bu güzel beldede geçtiğimiz günlerde yaşanan talihsiz bir olay, hem yerel halkı hem de göçmenleri derinden etkiledi. Fethiye açıklarında düzensiz göçmenleri taşıyan bir bot, henüz belirlenemeyen bir sebeple kaza yaptı. Olay, bölgedeki güvenlik güçlerinin ve sağlık ekiplerinin hızla müdahalede bulunmasına neden oldu.
Kaza, sabaha karşı saat 04.00 sularında meydana geldi. Düzensiz göçmenleri taşıyan bot, Fethiye'nin hızlı akıntıları ve dalgalı denizi ile karşı karşıya kaldı. İlk belirlemelere göre, botun üzerinde toplamda 15 kişinin bulunduğu, bu kişilerin çoğunun Suriye, Afganistan ve Irak uyruklu olduğu öğrenildi. Kazadan sonra yapılan kurtarma çalışmaları, bölgedeki güvenlik güçleri ve Sahil Güvenlik ekipleri tarafından koordine edildi. Ekipler, kaza sırasında suya düşen göçmenleri kurtarmak için hemen harekete geçti.
Olay yerine ulaşan yetkililer, denizde kaybolan ve batmış olan kayık için geniş kapsamlı bir arama kurtarma operasyonu başlattı. Turkey’s coast guard, kaza yerinde yoğun bir şekilde çalışarak hem hayatta kalmaya çalışan göçmenleri bulmak hem de denizden çıkanları güvenli bir şekilde karaya ulaştırmak için çaba sarf etti.
Kurtarma ekipleri, sabah saatlerine kadar devam eden operasyonlar sonucunda 12 kişiyi sağ olarak kurtarmayı başardı. Fakat ne yazık ki, 3 kişinin sudan çıkarılamadığı ve kaybolduğu bildirildi. Fethiye Belediye Başkanı, kaza hakkında yaptığı açıklamada "Bu olay, deniz göçmenlerinin yaşadığı zorlukları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Devlet olarak tüm gücümüzle göçmenlere yardımcı olmamız gerektiğine inanıyorum," diyerek kamuoyunun dikkatini çekti.
Sahil Güvenlik Komutanlığı, kazanın nedeninin araştırıldığını ve bu tür olayların sıkça yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağını duyurdu. Hükümet, düzensiz göçmenlerin güvenliğini sağlamanın yanı sıra, Akdeniz'deki kaçakçılıkla mücadele etmek için daha fazla kaynak ayırmak için harekete geçeceğini belirtmiştir. Göçmenlerin hayatta kalmak için denizlerde tehlikeli yolculuklara çıkmasının, sadece Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını, Avrupa ve dünyanın genelinde bir insanlık dramı olarak devam ettiğini ifade etti.
Fethiye'deki bu üzücü olay, yerel halk ve göçmenler arasında güçlü bir yardımlaşma ruhunu da ortaya çıkardı. Fethiye'de yaşayan birçok kişi, kaza sonrasında arama kurtarma operasyonlarına katılarak, göçmenlerin geri dönüşüne yardımcı olmak amacıyla gönüllü olarak çalışmalara katıldılar. Bu birliktelik, toplumun dayanışma ruhunu temsil ediyor.
Gözlerin çevrildiği bu kaza, ilerleyen günlerde göçmen politikalarının yeniden gündeme gelmesine yol açabilir. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum, birçok göçmen için bir geçiş noktasıyken, aynı zamanda bu tür olayların artmasına da sebep oluyor. Dolayısıyla uluslararası toplumun, özellikle de Avrupa’nın göçmen sorununa dikkat etmesi ve sürdürülebilir çözümler üretmesi gerekmekte.
Kazanın ardından yerel halk, düzensiz göçmenlerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamaya devam edebilmesi için yeni adımlar atılmasını talep ediyor. Yerel non-governmental organizations (NGO) ve insan hakları dernekleri, göçmenlerin haklarını korumak ve daha iyi yaşam koşulları yaratmak adına farkındalık oluşturma çalışmalarını hızlandırdı. Fethiye'de bulunan sivil toplum kuruluşları, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerle iş birliği yapacaklarını açıkladılar.
Sonuç olarak, Fethiye’de yaşanan bu trajik olay, sadece yerel değil global ölçekte de bir sorunun devam ettiğini gösteriyor. Uygulanan politikaların gözden geçirilmesi ve insan onurunu koruyacak yeni yaklaşımların benimsenmesi, düzensiz göçmen krizinin çözümünde bir umut ışığı olabilir. Her gün denizlerde yaşam mücadelesi veren insanların hikayelerini unutulmaması ve onlara destek olmak için harekete geçmek zorundayız.