Türk basınının önde gelen isimlerinden gazeteci Nihat Genç, vefatıyla beraber birçok insanı derinden üzdü. Genç, yazdığı köşe yazıları, kitapları ve televizyon programlarıyla geniş bir kitleye hitap eden bir isimdi. Hayatını kaybetmesi, sadece ailesi ve yakınları değil, aynı zamanda onun eserlerine değer veren birçok okur ve takipçisi için de büyük bir kayıp oldu. Gazetecilik kariyerine genç yaşlarında başlayan Genç, zamanla özgün üslubu ve cesur duruşuyla tanınmıştı.
Nihat Genç, 1968 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde alan Genç, yazın hayatına 1980'lerin başında gazetecilik yaparak başladı. Kısa sürede kendine has üslubu ve eleştirel yaklaşımıyla dikkat çekti. Türkiye’nin çeşitli gazete ve dergilerinde köşe yazarlığı yapan Nihat Genç, aynı zamanda televizyon programlarıyla da adını duyurdu. Genç, toplumun önemli meselelerine dair güçlü yorumlarıyla tanınmıştır; özgür düşünceyi savunmuş ve birçok tartışmalı konuda cesur yazılar kaleme almıştır.
Nihat Genç, ayrıca toplumun çeşitli kesimlerinden isimlerle yaptığı röportajlarla da ön plana çıktı. Farklı politik görüşleri bir araya getirerek diyalog yaratma çabası içinde olmuş, bu yönüyle de takdir toplamıştır. Yazıları, ele aldığı konularla her zaman güncel kalmayı başarmış ve genç nesillere ilham vermiştir. Okurların gözünde bir bilge olarak yer edinmiş, düşüncelerini açıkça ifade etmekten çekinmemiştir.
Nihat Genç’in vefatı, yalnızca bir gazetecinin kaybı değil, aynı zamanda fikir dünyasında önemli bir boşluğun doğması anlamına geliyor. Zaman içerisinde, kaleme aldığı eserler ve sunduğu programlarla toplumun bu zamana kadar düşünce yapısını etkilemiştir. Yıllar boyunca Türkiye'deki sosyal, siyasi ve kültürel değişimleri cesurca ele alan Genç, birçok kişi için bir yol gösterici olmuştur.
Bunun yanı sıra, genç gazetecilere ilham kaynağı olmuş ve onlara cesaret vermiştir. Genç’in kaleminden çıkan yazılar, sadece yazılı basında değil, sosyal medyada da geniş bir yankı bulmaktaydı. Gündemi yakından takip eden ve tarafsız kalmaya özen gösteren biri olarak, çoğu okuyucu için güvenilir bir bilgi kaynağı olmuştur. Okuyucuları tarafından takip edilmesi, kendine özgü anlatım tarzı ve açık sözlülüğü ile doğrudan ilişkilidir. Hayatını kaybetmesi, onun düşünce dünyasına olan ilginin azalmasına sebep olmamalıdır; tam tersine, eserlerine sahip çıkmak, onun mirasını yaşatmak, bu kaybı biraz olsun telafi edecektir.
Nihat Genç’in anısını yaşatmak için eserlerinin okunması ve yapılan eleştirilerin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Genç'in yazdığı kitapları ve köşe yazılarını yeniden gözden geçirerek, onun görüşlerini tartışma fırsatı bulabiliriz. Türkiye’nin gazetecilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Genç, toplumun düşünce yapısına yaptığı katkılarla daima hatırlanacaktır. Onun vefatı sonrasında basın dünyasındaki bu boşluğun nasıl doldurulacağı ise önümüzdeki günlerde tartışılacak bir konu olacaktır.
Nihat Genç, ne yazık ki artık aramızda değil ama onun eserleri, yazıları ve düşünceleri, gelecek nesillere yol göstermeye devam edecektir. Bu bağlamda, onun anısını yaşatmak her birimizin sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki, güçlü kalemler, her zaman toplumu ileri taşıyan birer ışık olma özelliğini taşırlar.