Türkiye'nin önde gelen yazarlarından Süha Oğuzertem, geçtiğimiz günlerde meydana gelen talihsiz bir yangında hayatını kaybetti. Ardı ardına gelen şok haberler, edebiyat camiasını derinden sarstı. Oğuzertem, sadece eserleriyle değil, aynı zamanda edebiyata olan tutkusu ve azmiyle de biliniyordu. Onun kaybı, sadece yakınları için değil, eserlerini okuyan, hayranlık besleyen kitleler için de dayanılmaz bir acı yarattı.
1965 yılında İstanbul’da doğan Süha Oğuzertem, genç yaşta edebiyata ilgi duymaya başladı. İlk romanını 1987 yılında yayımladıktan sonra, kendine has üslubu ve derin karakter analizleriyle kısa sürede önemli bir okuyucu kitlesi edindi. Oğuzertem, romanlarının yanı sıra kısa öyküleri ve denemeleriyle de tanınan bir yazar olarak tanınır. Eserlerinde genellikle insan ilişkileri, varoluşsal sorgulamalar ve toplumsal meseleler üzerine yoğunlaşmıştır. Kendi neslinin sorunlarını ve kaygılarını yansıtan bir dille kaleme aldığı eserleri, edebiyat çevreleri tarafından takdir edilmekteydi. Yazar ayrıca, birçok edebiyat ödülünü de kazanarak, kendisini Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri haline getirmiştir.
Ne yazık ki, Süha Oğuzertem’in hayatı, 10 Ekim 2023 tarihinde bir yangın felaketiyle sona erdi. Yangının, Oğuzertem’in yaşamış olduğu apartmanın alt katındaki bir daireden kaynaklandığı ve hızla yayılarak diğer katlara sıçradığı belirtiliyor. Olay sırasında Oğuzertem’in, dairesinde olduğu ve canını kurtaramadığı gelen bilgiler arasında. Yangın sonrası olay yerine gelen itfaiye ekipleri, durumu kontrol altına alabilmek için büyük çaba sarf etti ancak maalesef, Oğuzertem’in hayatını kaybettiği haberi, yangından birkaç saat sonra duyuruldu. Yangınla ilgili yetkililer, detaylı bir soruşturma başlatarak, olayın nedenlerini araştırmaya başladılar. Bu trajik olay, yalnızca Oğuzertem’in ailesi ve arkadaşları için büyük bir kayıp değil, aynı zamanda tüm edebiyat severler için de bir yıkım oldu.
Bu trajik olay, Oğuzertem'in eserlerinin yeniden gözden geçirilmesine ve hatırlanmasına vesile oldu. Yazarın dostları, meslektaşları ve hayranları, sosyal medya üzerinden duygusal paylaşımlarda bulundu. "Kayıp bir yıldız" ve "Edebiyat dünyasının en büyük kaybı" gibi ifadelerle, Oğuzertem’e olan özlemlerini ve saygılarını dile getirdiler. Edebiyat öğretmenleri ve akademisyenler, onun eserlerini derslerde işlemeye başlayacaklarını ve gelecek nesillerin de onun düşünce dünyasından faydalanmasını sağlayacaklarını belirttiler.
Süha Oğuzertem, yazarlık kariyerinin yanı sıra eğitim hayatıyla da tanınan biriydi. Edebiyat dersleri vermiş, genç yazarlara ilham kaynağı olmuştur. Onun kaybı, sadece okuyucuları için değil, özellikle genç yazar adayları için bir ilham kaynağı olan bir mentorun kaybı demekti. Oğuzertem’in hayattayken vermiş olduğu ilham, ölümsüz eserlerinde ve öğrencileri üzerindeki etkisinde her zaman yaşayacaktır.
Oğuzertem'den geriye kalan eserler ise bu zor günlerde yalnızca birer anı değil, aynı zamanda onun edebi mirasını yaşatacak birer yol haritası olarak kabul ediliyor. Okuyucular, yazarın kitaplarını yeniden keşfe çıkarken, Oğuzertem’in kaleminden dökülen her bir kelimenin değerini daha iyi anlamaya başladılar. Türk edebiyatında derin izler bırakmış bir yazarın kaybı, hem bireysel hem de toplumsal anlamda önemli bir boşluk yaratmıştır.
Süha Oğuzertem’in anısını yaşatmak amacıyla, birçok edebiyat derneği ve kuruluş, çeşitli anma etkinlikleri gerçekleştireceğini duyurdu. Öğrencileri ve hayranları, şairin ışığı altında toplanarak onun sözlerini ve felsefesini yaşatmaya kararlı olduklarını dile getirdiler. Oğuzertem’in edebi mirası, ölümsüz eserleriyle yaşamaya devam edecek. “Yazmak, yaşamak demektir,” diyen Oğuzertem, geride bıraktığı çalışmalarla kalplerde yaşamaya devam edecek.
Son olarak, Süha Oğuzertem’in hayatını kaybetmesinin yarattığı boşluk, yalnızca edebiyat dünyasında değil, toplumsal yaşamda da hissedilecektir. Onun yaratmış olduğu eserler, okuyucularına her zaman ilham vermeye devam edecek. Bu trajik olay, edebiyat severlerin, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Süha Oğuzertem’i saygı ve özlemle anıyoruz.