Son günlerde artan jeopolitik gerilimlerin merkezinde yer alan İran, Tahran'daki füze programıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Ülkedeki askeri tesislerde yapılan son hazırlıklar, Birleşik Devletler ile olan ilişkilerin tehlikeye girmesi durumunda nasıl bir misilleme yapılabileceğine dair tartışmaları alevlendirmiş durumda. Bu bağlamda, İran'ın olası üç misilleme senaryosu dikkat çekiyor.
İran, asimetrik savaş stratejisini kullanarak bölgedeki ABD askerlerine ve askeri üslerine yönelik saldırılar düzenleyebilir. Özellikle Irak ve Suriye'deki Amerikan varlığı, İran için hedeflenmesi kolay noktalar sunmaktadır. Bu tür bir saldırı, Tahran'ın sadece hava saldırıları ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda yerel milis grupları ve İslam Devrim Muhafızları'nın (IRGC) desteğini alarak gerçekleştirebileceği bir senaryo olarak öne çıkıyor. Bu tür bir misilleme, İran'ın güçlü bir askeri yanıt verme kapasitesine sahip olduğunu gösterecek ve Washington üzerindeki baskıyı artırabilir.
Bir diğer olası misilleme, İran'ın füze programını sergilemek amacıyla düzenlenecek füze denemeleri olabilir. Bu denemeler, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyuna yönelik bir güç gösterisi niteliği taşıyacaktır. İran, bu tarz bir hamle ile özellikle bölgede kendi etkisini artırmayı, ayrıca müttefiklerine de bir güç demonstrasyonu sunmayı hedefleyebilir. Eğer İran, ABD'ye karşı doğrudan bir saldırı düzenlemeden bu tür bir tepki verirse, hem uluslararası alanda daha az tepkı çekebilir hem de kendi siyasi konumunu güçlendirebilir.
Son olarak, İran’ın nükleer programını yeniden canlandırma tehdidi de önemli bir misilleme senaryosu olarak öne çıkıyor. Tahran, eğer sorunlar derinleşirse, nükleer anlaşmanın şartlarını ihlal ederek uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırabilir. Bu durum, bölgedeki istikrarı daha da tehdit edecek ve dünya genelinde ciddi bir kaygı yaratacaktır.
Özetle, Tahran'ın füzeleri ve olası misilleme senaryoları, bölgedeki jeopolitik dengeyi yeniden şekillendirebilir. ABD ile İran arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesi, tüm dünya için büyük bir belirsizlik kaynağı olmayı sürdürüyor. Bu süreçte, uluslararası toplumun nasıl bir tutum alacağı ise büyük bir merak konusu. Her iki tarafın da diplomatik yollarla bu sorunu çözmesi bekleniyor ancak senaryolar arasında gidip gelen belirsizlik, Tahran ve Washington arasında yeni çatışmalara kapı aralayabilir.