Son günlerde Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler, uluslararası ilişkilerin seyrini önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle Türkiye'nin Suriye'de yeni askerî üsler kurma niyeti, hem bölge ülkeleri hem de uluslararası aktörler tarafından merakla takip ediliyor. İsrail basınında yer alan iddialara göre, Türkiye, Suriye'nin çeşitli bölgelerine toplamda üç askeri üs kurmayı planlıyor. Bu durum, yalnızca Türkiye-Suriye ilişkilerini değil, aynı zamanda Türkiye'nin bölgedeki stratejik hamlelerini de gündeme getiriyor.
İsrail basını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyinde belirli noktalarda askeri üsler kurmayı düşündüğünü öne sürdü. Bu iddialara göre, Türk ordusunun Suriye içerisindeki varlığı, hem güvenlik stratejileri hem de olası terör tehdidine karşı bir önlem olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin bu hamlesinin, özellikle YPG/PYD gibi Kürt militan gruplarının faaliyetlerini azaltma amacı güttüğü ifade ediliyor. Ayrıca, bu üslerin Türkiye'nin sınır güvenliğini artırmak ve Suriye'deki iç savaşın seyrini etkilemek adına önemli bir adım olacağı öngörülüyor.
İsrail basınındaki kaynaklar, Türkiye'nin bu askeri üslerini kurma hedefinin sadece askeri bir stratejik hamle olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin Suriye’nin yeniden yapılandırılması aşamasındaki etkisini artırmayı da amaçladığını belirtiyor. Türkiye’nin hem askeri hem de siyasi anlamda Suriye’deki etkisini artırma çabaları, bölgedeki güç dengesinin değişmesine neden olabilir.
Türkiye, Suriye iç savaşına başlangıcından bu yana aktif bir politika izlemekte. Başlangıçta, muhalefete destek vererek Beşar Esad yönetiminin devrilmesini hedefleyen Ankara, zamanla güvenlik endişeleri doğrultusunda stratejisini değiştirdi. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan güvenli bölge projeleri, Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesinin bir parçası olarak görülüyor. Ancak, Türkiye’nin askerî varlığını daha da artırması, diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerini yeniden yapılandıracak bir durum doğurabilir.
Uzmanlar, Türkiye'nin Suriye'de askerî üsler kurmasının, Rusya ile olan ilişkilerini de etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Zira, Rusya, Suriye hükümetine destek veren bir ülke olarak, Türkiye’nin bölgede daha fazla güçlenmesini istenmeyen bir durum olarak görebilir. Dolayısıyla, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının artışı, bazı ülkelerin tepkisini çekebilir ve bölgedeki dengeleri altüst edebilir.
Sonuç olarak, İsrail basınında yer alan bu iddialar, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını artırma planlarının, sadece askeri strateji değil aynı zamanda siyasi bir hedef taşıdığını gösteriyor. Türkiye’nin bu yöndeki adımları, bölgedeki istikrarı nasıl etkileyecek? Söz konusu iddialar, uluslararası arenada nasıl bir yankı bulacak? Bu sorular, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışılacak gibi görünüyor. Türkiye’nin Suriye’deki gelecekteki rolü ve askeri varlığına dair gelişmeler, uluslararası ilişkilerin kritik bir parçası olarak kalmaya devam edecek.